İslâm; Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ekseni
Bol News göre, aşırı sağ adaylar Marine Le Pen ve özellikle eski uzman Eric Zemo, güvenlik tehditleri ve teröre atıfta bulunarak İslam'ı defalarca eleştirdi.
Konuşmaları bazen sağcı muhafazakar yetkililer ve ılımlı Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un müttefikleri tarafından aşırı İslamcılık uyarılarıyla tekrarlanıyor.
Fransa'nın, her ikisi de büyük Müslüman azınlıklara sahip olan İngiltere ve Almanya gibi komşularında, İslam üzerine böylesine şiddetli bir mücadele daha az tasavvur edilebilir.
Ancak Fransa hala Cezayir Bağımsızlık Savaşı'nın ve 2015 katliamlarının gölgesinde yaşıyor.
Macron'a karşı ikinci turda Le Pen ve geleneksel sağcı aday Valerie Packers ile yarışan Zemour, Fransa'nın kuzeyindeki Roubaix kentini "Afganistan'dan Paris'e iki saat uzaklıkta" olarak nitelendirerek Müslümanlar arasında yeni bir öfkeye yol açtı.
Radio France Inter'e verdiği demeçte, "Fransız Müslümanlar Fransız tarzında yaşamalı ve şeriatı cumhuriyet hukukundan üstün görmemeli" dedi.
1905'te Fransa'da kilise ve devletin resmi olarak ayrılması, laikliği modern cumhuriyetin temel taşlarından biri haline getirdi. 2021'de Macron yönetimi, Fransa'yı cumhurbaşkanının İslami ayrılıkçılık olarak tanımladığı şeye karşı savunmak için yeni bir yasa çıkardı.
Sömürge yönetiminin sona ermesi, 1950'lerde ve 1960'larda Fransa'ya büyük bir göçmen akını yarattı, ancak 1970'lerin ekonomik krizi birçok yeni gelene birçok sorun bıraktı.
Britanya ve Almanya da savaştan sonra göçmenlerin büyük gruplara akın etmesiyle mücadele ederken, başka hiçbir Avrupalı sömürgeci güç, şiddeti, süresi ve sonuçları Cezayir'in bağımsızlık savaşıyla karşılaştırılabilecek bir savaş yürütmedi.
Siyaset bilimci Pascal Perino Fransa haber ajansına verdiği demeçte, "Göç, Fransa'da özel bir konu çünkü Cezayir savaşının zor hatırasını uyandırıyor. Bu, halkın kitle bilincinde derin izler bıraktı.’’ dedi.
Ancak Fransa'da İslam tartışması her zaman gündemdeyken, 2011'de ülkede kadınların burka giymesi yasaklandı. Ancak Fransa nüfusunun yaklaşık yüzde 9'unu oluşturan birçok Müslüman, söylemlerin seviyesi ve miktarı karşısında şokta.
Tunuslu psikiyatrist ve "Fransa'da Bir Arap Kadın" kitabının yazarı Fatma Bouvet şunları söyledi: Bazen kendime bunun ne kadar şiddetli olduğunu kimsenin tam olarak anlayamadığını söylüyorum. Dürüst olmak gerekirse, bazen Araplar arasında buluşup durumun ne kadar kötü olduğunu birbirimize anlatmak istiyoruz.
2002 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci dönem için yarışan Marine Le Pen'in babası Jean-Marie Le Pen, defalarca İslam'a ve göçmenlere karşı muhalefetiyle Fransa'da birçok kişiyi şok etti.
Fransız Müslümanlar, bu tür söylemlerin artık yaygın olmasından, yaygın haber raporları ve sosyal medya doygunluğu tarafından giderek daha fazla desteklenmesinden korkuyorlar.
Orta Fransa'nın Loire bölgesinde bir sosyal hizmet uzmanı olan 38 yaşındaki Hatice şunları söyledi: Kendimi kötü hissediyorum, çok kötü. Bugün Fransa'nın özgürlüğü için savaşan büyükannem ve büyükbabama, onun yollarını yapmaya gelen anne babama ve birkaç gün önce demokrasi ve bütünleşmenin tüm yasalarına saygı gösterdiğim için benim üzerime tükürüyorlar. Birkaç gün önce beş yaşındaki kızım bana Arap olmaktan hoşlanmadığını söyledi.
Bir hayır kurumunda çalışan Hatice için 13 Kasım 2015 gecesi her şeyi değiştirdi. Aşırılıkçı İslamcı silahlı kişiler, restoranlar ve müzik mekanları da dahil olmak üzere Paris'te ve çevresinde 130 kişiyi katletti. Hatice Müslümanları terörle ilişkilendirmeye başlayan birçok arkadaşıylada yollarını ayırdığını ifade etti.
Tanınmış sosyolog Ahmed Bubekr şöyle söyledi: Ancak, Fransız toplumunun söylediğimiz kadar ırkçı olduğuna ikna olmadım. "Irkçılığı" yaratanın kendileri olduğunu bilmeden kamuoyunda ırkçılık şüphesi arayan politikacılardır.
En çok konuşulan başlıklar 