IQNA

İyiliği emretme kötülükten men etme sosyal ilişkileri güçlendirir

16:20 - August 29, 2022
Haber kodu: 3477221
Toplumda sorumluluk duygusunu güçlendirmenin yollarından biri de iyiliği emredip kötülükten men etmektir.

İslam öğretilerinden biri olarak, eylem, bireylerin davranışlarını gözden geçirmeye çalışırken, çevrelerindeki insanlara karşı sorumluluk duygularını güçlendirmeye çalışır, böylece başkalarını iyi şeylere davet ve tavsiye ederek kötü şeyler yapmasını engeller.

Emri bil maruf, dini öğretiler ve dindar gelenekte beğenilen ve istenilen şeylerin tahakkuku için bir aktivite, nehyi anil münker ise beğenilmeyen uygunsuz şeylerin ortadan kaldırılması için ortaya konulan tepkidir diyebiliriz. (Hajij.com)

Emri bil maruf başkalarını iyi şeyler yapmaları için emretmek veya davet etmek anlamına gelir. Nehyi anil münker diğerlerini kötülükten sakındırmaktır. Bu başkalarının hayatına müdahale etmek anlamına gelmez, aksine sosyal sorumluluk duygusunu güçlendirmek toplumsal bir görevdir.

İslam’ın bu eyleme yaptığı vurgu, insanların sosyal yaşamlarında büyümelerine yöneliktir.  Bir toplumun üyeleri birbirine kayıtsız kalırsa, düzensizlik ve güvensizlik gibi büyük zararlar onları tehdit edecektir.

Kur’an-ı Kerim’de iyiliği emredip kötülükten sakındırmak toplum fertlerinin birbirine yakınlığının unsurlarından biri olarak tanıtılmıştır. Bu duygu nekadar güçlüyse toplumun üyeleri arasındaki ilişki o kadar tutarlı olacaktır.

Allah Tevbe suresi 71. ayetinde şöyle buyuruyor:  “Müminlerin erkekleri de kadınları da birbirlerinin velîleridir; iyiliği teşvik eder, kötülükten alıkoyarlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve resulüne itaat ederler. İşte onları Allah merhametiyle kuşatacaktır. Kuşkusuz Allah mutlak güç ve hikmet sahibidir.”

 Bu ayette müminlerin ortak niteliklerine değinildiğinden erkek ve kadınları ayrı ayrı anılmıştır. Bu surede her iki tip ve âkıbetleri hakkında verilen bilgiler göz önüne alınırsa şöyle bir karşılaştırma yapılabilir. İki yüzlü davranan kimselere hâkim olan özellik, kötülükleri körükleyip iyilikten alıkoymak iken yürekten inananların temel vasfı iyiliği özendirmek, kötülükten vazgeçirmeye çalışmaktır. 

İyiliği emredip kötülükten sakındırmak farklı şekillerde yapılır, iyiliği göstermenin en önemli ve esas yolu kendi davranışlarımızdan geçer.

Başkalarını iyilik ve salih ameller yapmaya teşvik eden, fakat dediklerini yapmayan kimsenin sözleri tesir etmez. Bu nedenle iyiliği emretme ve kötülükten men etmenin etkili olabilmesi için önce kendimizi düzeltmeliyiz. Örneğin, başkalarına çöp atma dersek ama  kendimiz atarsak sadece sözlerimizin etkisi olmayacak, kişiliğimiz de sorgulanacak.

Kur'an-ı Kerim iyilik yapan, ancak kendi davranışlarına dikkat etmeyen insanları da şöyle uyarır: “Sizler kitabı okuduğunuz halde insanlara iyiliği emredip kendinizi unutuyor musunuz? Aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Bakara:44)

captcha