İlâhi aşkın anahtarı: Muhabbet
Dünyanın tüm hazinelerini harcasanız bile bir insanı bir başkasını veya başka bir şeyi sevmeye zorlamanız imkansızdır. Çünkü muhabbet ve aşk güzellikten doğar.
IQNA’nın haberine göre, yazar ve araştırmacı Hüccetül İslam Velmüslimin Muhammed Ali Hüsrevi Kur’an’da Tevhid dersler dizisinin sekizincisinde muhabbetin kaynağı hakkında açıklamalarda bulundu. Özet metin şöyledir:
Bu derste muhabbetin nereden kaynaklandığını kısaca ele alacağız.
Muhabbet ve aşk bir insanın kalbine zorla yerkleştirilebilecek bir duygu değildir. Dünyanın tüm zenginliklerini bu yolda harcasanız bile bu mümkün değildir. Muhabbetin coşkun hali aşk olarak tanımlanabilir. Aşk ise güzellikten doğar.
İnsan bir çiçek gördüğü zaman onu sever ilgi duyar. Zahiri güzelliğinin yanısıra batıni güzellikleri insanı daha çok cezbeder. Örneğin insanda bulunan edeb, marifet, ilim gibi.
Allah en güzeldir ve tüm güzellikler O’na mahsustur. Perdeler aralanınca insan güzellerin güzelini görünce ona aşık olur. Öyleyse Allah’ın gerçek sevgisine ulaşmak için O’nun güzelliklerini görmeye ihtiyacımız var ve bunları gece gündüz dünyanın her yerinde görebiliriz.
Bakara suresi 115. ayetinde şöyle buyruluyor: “Doğu da Allah’ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah’ın zâtı oradadır. Şüphesiz Allah (zât ve sıfatlarında) sınırsızdır, her şeyi bilmektedir.”
Ünlü İranlı şair Sâdi şöyle der: Arifler dünyayı Allah’ın bir tecellisi olarak görmüşler, bu yüzden bir köşeye çekilip ibadet etmeye gerek görmemişlerdir. Dünya onların mabedidir.
Umudumuz odur ki gaflet perdesini aralayabilir ve Kur’an-ı Kerim okuyarak yaratılıştaki güzellikleri görerek Allah’a daha çok kulluk eder ve O’na yakınlaşırız.
3967086
En çok konuşulan başlıklar 